Başkan Erdoğan’dan Terörsüz Türkiye mesajı: Gerekirse baldıran zehrini de içeriz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Mesut Barzani'nin ofisinden MHP lideri Bahçeli'yi hedef alan açıklamaya AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada tepki gösterdi. Erdoğan konuya ilişkin açıklamasında "Sayın Devlet Bahçeli'yi hedef alan dünkü saygısız açıklamaları asla tasvip etmediğimizi kabul edilemez bulduğumuzu burada ifade etmek isterim. Bu vahim hatadan dönülmeli." ifadelerine yer verdi.

Başkan Erdoğan’dan Terörsüz Türkiye mesajı: Gerekirse baldıran zehrini de içeriz
Başkan Erdoğan’dan Terörsüz Türkiye mesajı: Gerekirse baldıran zehrini de içeriz Admin
Bu içerik 122 kez okundu.
Reklam

Başkan Erdoğan'dan Terörsüz Türkiye mesajı: Gerekirse baldıran zehrini de içeriz.

Giriş Tarihi: 03.12.2025  11:26 Güncelleme Tarihi: 03.12.2025  15:50

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bahçeli'yi hedef alan açıklamalar kabul edilemez

Başkan Erdoğan'dan Terörsüz Türkiye mesajı: "Allah'ın izni milletin duasıyla bu sefer başaracağız"

Başkan Erdoğan'dan Özgür Özel'e ‘Stockholm sendromu’ tepkisi: Kürt kardeşim cellatı çok iyi bilir

Başkan Erdoğan’dan Terörsüz Türkiye mesajı: Allah’ın izni milletin duasıyla bu sefer başaracağızBaşkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecinin bu sefer milletin hayır duasıyla başarıya ulaşacağını söylerken gerekirse baldıran zehrini içmeye hazır olduklarının altını çizdi. Öte yandan Barzani'nin Şırnak ziyareti sırasında yaşananları yorumlayan Başkan Erdoğan "İzahat verip bu vahim hatadan bir an önce dönülmeli. Sayın Bahçeli için söylenenler kabul edilemez." ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Özel'in "Stockholm Sendromu" sözlerine de yanıt veren Erdoğan "Kürt kardeşlerim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir" dedi. Türkiye'nin yeni rotasının belli olduğunu vurgulayan Erdoğan, suyu bulandırıp sazan avına çıkanların oyununa gelinmeyeceğinin altını çizdi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan: Gerekirse baldıran zehrini de içerizPartisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel'in Stockholm Sendromu açıklamasına tepki gösterdi. Erdoğan; "Şimdi bu beyefendiye sormak lazım: Ya sen ömrün boyunca hiç mi CHP'nin utanç lekeleriyle dolu tarihini okumadın? Tek parti faşizminin bu millete neler yaşattığını hiç mi öğrenmedin? Sen kimin cellat, kimin mağdur olduğunu bilmiyor olabilirsin ama benim Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir. Şurada Ulus Meydanı'nda, İstiklal Mahkemeleri'nde alelacele kararlar alıp darağaçlarında iskemleyi kimin devirdiğini milletim gayet iyi bilir" ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grup Toplantısında konuşuyorBaşkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulunuyor. Büyüme ve enflasyon rakamlarının umutlarını artırdıklarını belirten Başkan Erdoğan, "Türkiye ekonomisi 3. çeyrekte yıllık 3,7 büyüyerek istikrarlı seyrini korumuştur. Bu oranla OECD ülkeleri arasında 4. olduk." dedi. Kürtler üzerinden akılalmaz değerlendirmelerde bulunan CHP'li Özel'e sert çıkan Başkan Erdoğan, "Aynaya bak celladı orada göreceksin." ifadelerini kullandı. Terörsüz Türkiye sürecine değinen Erdoğan, "Allah'ın izniyle, aziz milletimizin de hayır duasıyla bu sefer başaracağız." diyerek provokasyonlara karşı uyarılarda bulundu. Erdoğan, Barzani'nin Bahçeli'yi hedef alan açıklamalarının kabul edilemez olduğunu belirterek, "Bu vahim hatadan dönülmeli ve düzeltilmelidir." şeklinde konuştu.

Başkan Erdoğan’dan Özgür Özel’e ‘Stockholm sendromu’ tepkisi: Kürt kardeşim cellatı çok iyi bilirBaşkan ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Yılın üçüncü çeyrek verilerinin açıklanmaya başladığını hatırlatarak konuşmasına başlayan Erdoğan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından paylaşılan ilk 9 aylık turizm istatistiklerine dikkati çekti.

Başkan Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katılarak partilileri selamladı. (AA)Erdoğan, 2025 yılının ilk 9 ayında Türkiye'yi ziyaret eden kişi sayısının geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,6 artışla 49 milyon 993 bine yükseldiğini belirterek, "Turizm gelirlerinde ilk 3 çeyrekte 50 milyar doları yakaladık. Böylece tüm zamanların 3 çeyrek rekorunu kırmış olduk." diye konuştu.

"OECD ÜLKELERİ ARASINDA DÖRDÜNCÜ SIRADA YER ALDIK"

Pazartesi günü açıklanan büyüme rakamlarının oldukça müspet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomimiz 21 çeyrektir kesintisiz sürdürdüğü büyüme trendini 2025'in üçüncü çeyreğinde de devam ettirmiştir. Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 3,7 büyüyerek istikrarlı seyrini korumuştur. Bu oranla OECD ülkeleri arasında dördüncü, G20 ülkeleri arasında da beşinci sırada yer aldık." ifadelerini kullandı.

Tarım sektöründe, zirai don ve kuraklık kaynaklı arzu edilmeyen bir küçülme yaşandığını dile getiren Erdoğan, bu yıl yağışların bol ve bereketli olmasıyla tarımın toparlanmasını beklediklerini ifade etti.

"MİLLİ GELİRİMİZ 1,5 TRİLYON DOLARI AŞTI"

Makine ve teçhizat yatırımlarındaki artışın üretime ilişkin umutları güçlendirdiğinin altını çizen Erdoğan, "Yıllıklandırılmış milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşmıştır. Büyüme rakamlarımız milletimiz için hayırlı, uğurlu olsun diyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, şöyle devam etti;

Bir diğer önemli gelişme ülkemizin risk primindeki düşüştür. CDS'imiz 233 baz puana gerileyerek son 7 yılın en düşük seviyesine indi. Bu sabah kasım ayı enflasyon rakamları açıklandı. Orada da umutlarımızı artıran bir tabloyla karşılaştık. Buna göre kasım ayı enflasyonumuz 0,87 geldi. Temel mal enflasyonu yüzde 18'ler seviyesine indi. Hizmet enflasyonundaki düşüş ise sürüyor. Deprem konutları ve sosyal konut projelerimizle birlikte kira enflasyonunda hızlı bir gerileme bekliyoruz. Bu güzel haberlerin de ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Başkan Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katılarak konuşma yaptı. (AA)"HEDEFLERİMİZDEN KOPMADIK VE KOPMUYORUZ"

Her zaman söylediğim gibi Türkiye'nin hedefi, rotası, izleyeceği güzergah bellidir. Bu hedef, 86 milyonun tamamının refahını kalıcı biçimde artırmaktır. Bu hedef, 2028 yılında 1,9 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır. Bu hedef, gelecek 3 yıl içinde mal ihracatımızı 375 milyar dolara çıkarmaktır. Bu hedef, yine 3 yıl sonra turizmde 100 milyar dolar gelir elde etmektir. Bu hedef, ülkemize 2 trilyon dolar maliyeti olan terör belasına son vererek Türk ekonomisini şahlandırmaktır. Bölgemizdeki sıcak çatışmalara, küresel ekonomideki belirsizliklere, gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen ticaret savaşlarına, Türkiye'nin önünü kesmek için türlü oyunlar çeviren melun ve meyyus odaklara rağmen; hamdolsun hedeflerimizden kopmadık ve kopmuyoruz.

Bizi cesur kılan, bizi her türlü badire karşısında güçlü ve dirençli kılan işte budur; hedeflerimize ulaşacağımıza olan sarsılmaz inancımızdır. Ekonomi başta olmak üzere her alanda daha aydınlık bir Türkiye'ye inşallah hep beraber vasıl olacağız. Bu ülkeye yeni bedeller ödetmeyecek, bedel ödetmek isteyenlere de geçit vermeyeceğiz. Suyu önce bulandırıp sonra da bulanık suda sazan avına çıkan simsarların oyunlarına gelmeyeceğiz. Elbette ekonomide rakamlar, oranlar, karşılaştırmalar önemlidir; ama asıl olan 86 milyonun topyekün düşüncesi, fikri ve kanaatidir. Asıl olan esnafın, tüccarın, emeklinin, emekçinin ne dediği, ne hissettiğidir. Bu süreçte sadece rakamlara, sadece oranlara bakmıyor; çarşıya, pazara, esnafa, tüccara, reel sektörün kalbinin attığı sanayi bölgelerimize de kulak veriyoruz. Reel sektörden gelen talep ve şikayetleri daima dikkatle dinledik, bugün de istişare hattımız en üst seviyededir.

"EMEKÇİ VE SANAYİCİMİZİN YANINDA OLACAĞIZ"

Kabine toplantımız sonrasında KOBİ'lerimizle ilgili yeni bir müjdemizi paylaştık. Geçen yıl emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde başlattığımız koruma programını devam ettiriyoruz. İstihdamını koruyan KOBİ'lerimize çalışan başına verdiğimiz aylık 2.500 liralık desteği, 2026 senesinde 3.500 liraya yükseltiyoruz. Büyük ölçekli firmalarımızı da dahil edeceğimiz yeni programla 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak emekçi ve sanayicimizin yanında olacağız. Yeni programımızın ekonomimize hayırlı olmasını diliyorum.

Son toplantımızdan bu yana uluslararası ilişkiler boyutunda oldukça yoğun bir mesaimiz oldu. Özellikle G-20 Liderler Zirvesi vesilesiyle bulunduğumuz Güney Afrika Cumhuriyeti'nde önemli temaslar gerçekleştirdik. Biliyorsunuz G-20 ülkeleri dünya ekonomisinin yüzde 85'ini, nüfusunun ise üçte ikisini temsil ediyor. Bu ülkeler gerek iktisadi güçleri, gerek dünya siyasetindeki ağırlıklarıyla küresel sorunlara çözüm arayışında ön plana çıkıyor. Biz de G-20'nin en aktif üyelerinden biri olarak çalışmalara gereken desteği veriyoruz. Johannesburg Zirvesi'nde de "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" şiarıyla küresel sistemin yapılandırılmasına olan ihtiyacı dile getirdik.

Dünya genelinde her 10 kişiden biri hala aşırı yoksullukla mücadele ediyor. Dünyanın birçok ülkesine gittiğimizde şu ibretlik manzarayla sık sık karşılaşıyoruz: Bir yanda dünyanın en pahalı markalarıyla arz-ı endam eden bir avuç elit varken, diğer yanda günlük bir dolar gelirle hayata tutunmaya çalışan milyonları görüyoruz. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan mevcut düzenin sürdürülebilir olmadığının altını her zeminde çiziyoruz. G-20'de verdiğimiz mesajların, bilhassa Afrikalı kardeşlerimiz nezdinde memnuniyetle karşılandığını özellikle gördük. Türkiye, uluslararası platformlardaki dik ve dirayetli duruşuyla daha fazla takdir topluyor, çağrıları daha fazla makes buluyor.

"BİZ VİCDAN SAHİBİ BİR MİLLET VE DEVLETİZ"

Bunda elbette ülkemizin son 20 yılda kıtayla ilişkilerini geliştirmesinin büyük payı var. Son 20 yılda Afrika'daki büyükelçiliklerimizin sayısı 12'den 44'e çıktı. Afrika ülkelerinin Ankara'daki temsilcilikleri ise 10'dan 38'e yükseldi. Kıtayla ticaretimiz 20 senede 5 milyar dolardan 37 milyar dolar seviyelerine geldi; hedefimiz ise 50 milyar dolar. Doğrudan yatırımlarımız 10 milyar dolara ulaşırken, şirketlerimiz 97 milyar dolar değerinde 2 binden fazla proje üstlendi. Türk Hava Yolları'mız 41 ülkede 64 noktaya ulaşarak kıtanın en geniş uçuş ağına sahip firmalarından biri oldu. Türkiye Maarif Vakfı'na ait okullarımız 22 bin öğrenciye eğitim hizmeti veriyor. Türkiye mezunu öğrenciler kıtada artık bakan, büyükelçi, bürokrat, iş adamı, akademisyen olarak önemli görevlere geliyor. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız.

Şunu burada bir kez daha belirtmek isterim: Afrika ve Afrika halkları bizim kardeşimizdir. Bu kardeşlik hukukunun gereklerini yerine getirmek bizim görevimizdir. Bu hukuka 20 yıl boyunca hiç gölge düşürmedik, inşallah düşürmeyeceğiz. Şunun da bilinmesinde fayda görüyorum; Biz her şeyden önce vicdan sahibi bir millet ve devletiz.

En yakınımızdan en ücra köşeye kadar ulaşabildiğimiz her yere, imkanlarımız ölçüsünde el uzatmak bizim için çekinilecek bir durum değildir. Tam tersine, Türkiye'nin alan el konumundan son 23 yılda veren el konumuna gelmesi, ülkemiz ve milletimiz adına bir kıvanç vesilesidir. Nasıl 103 bin tonu aşan insani yardımlarımızla Gazze'ye en fazla yardım gönderen ülkelerden biriysek; neredeyse tüm dünyanın derin bir sessizlikle izlediği Sudan'daki trajediye de en fazla hassasiyet gösteren biziz. AFAD'ımız, Kızılay'ımız, Türkiye Diyanet Vakfımız ve bu meseleyi dert edinen insani yardım vakıflarımız; tıpkı Gazze'de yaptıkları gibi Sudan'daki insani felaketi de hafifletmek için seferberlik ruhuyla koşturuyor. Akan kanın bir an önce durması, Sudan'ın daha fazla kaosa sürüklenmemesi için yoğun çaba içindeyiz. Büyük ülke olmak, büyük millet olmak neyi gerektiriyorsa inşallah içeride ve dışarıda biz işte bu tavır içerisinde olacağız.

2026 yılı Türkiye açısından kelimenin tam anlamıyla bir uluslararası zirveler yılı olacak. COP31 Zirvesi vesilesiyle 200'e yakın ülkeyi Antalya'mızda ağırlayacağız. Temmuz ayında NATO Zirvesi'ni başkentimiz Ankara'da gerçekleştireceğiz. Türk Devletleri Teşkilatı'nın 13. Zirvesi'ne ülkemizde ev sahipliği yapacağız. 2026 senesi boyunca da Türkiye'nin itibarına itibar katmayı sürdüreceğiz. Namık Kemal bizim iç siyasette hizmet odaklı, dış siyasette vicdan eksenli politikamızı bakın nasıl anlatıyor, "Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten, Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten." Günümüz Türkçesiyle ifade edecek olursak şöyle diyor: Kendini insan bilenler halka hizmetten usanmaz. Mert olanlar ezilenlere yardımdan el çekmez.

Gelecek nesillere bizim devraldığımızdan daha ileri bir ekonomi, daha güçlü bir demokrasi, daha caydırıcı bir savunma sanayi, daha itibarlı bir dış politika, daha iyi hizmet üreten bir bürokrasi teslim etmek amacıyla dur durak bilmeden çalışıyoruz. İstiyoruz ki yarın veya ertesi gün değil, bizden 40-50 sene, hatta bir asır sonra bile hayırla, şükranla, minnetle yad edilen eserler bırakalım. İstiyoruz ki çocuklarımıza her alanda müreffeh ve muzaffer bir ülke emanet edelim. İstiyoruz ki gençlerimize demokrasi standartları, hukuk standartları, yaşam standartları çok yüksek bir Türkiye teslim edelim. İstiyoruz ki yıllardır halının altına süpürülmüş sorunları çözelim, Türkiye Yüzyılı'nın inşasının önündeki büyük küçük bütün engelleri kaldıralım. Bizim yegâne niyetimiz budur; bizim siyasette varlık gayemiz budur. 

"Bize gölge etmeyin, o bize yeter"

İşte geçtiğimiz günlerde savunma sanayiimizde küresel bir başarıya daha imza attık. KIZILELMA adını verdiğimiz insansız savaş uçağımız, Murat isimli radarımızla tespit edilen bir savaş uçağını Gökdoğan isimli füzemizle havadan havaya tam isabetle vurmayı başardı. Böylece Kızılelma, havadan havaya görüş ötesi hedefi vurabilen ilk insansız savaş uçağı oldu. Türkiye, hava savunmasında çok stratejik bir imkâna sahip olma yolunda ciddi bir üstünlük elde etti. Milletimize bu gururu yaşatan tüm kurumlarımıza, bilim insanlarımıza, çalışanlara ve özel sektörümüze ülkem ve milletim adına samimi tebriklerimi iletiyorum. Bu arada testler Sinop'ta yapıldı; bu küresel başarıya Sinop'ta ulaşıldı. Biliyorsunuz CHP Genel Başkanı bu testleri, "Sinop'ta balıklar rahatsız oluyor" diyerek eleştirmişti. Biz ona yine Sinoplu Diyojen'in o meşhur sözüyle cevap verelim: "Gölge etme, başka ihsan istemez." Siz gidin kurultay üstüne kurultay yapın. Siz gidin kendi iç meselelerinizle uğraşın. Siz gidin gırtlağınıza kadar battığınız pisliklerden arının. Siz gidin önce içinizdeki yolsuzluk yapanları ayıklayın. Bize gölge etmeyin, o bize yeter.

"Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir"

Şimdi çıkmış, artık ismini bile duymaya tahammül edemedikleri selefi Kılıçdaroğlu gibi birilerini cellat olmakla itham ediyor. Neymiş? DEM Parti'nin terörsüz Türkiye sürecine katkı vermesi Stockholm sendromuymuş; yani celladına aşık olmakmış. İnsanda biraz utanma olur, mahcubiyet olur. Hadi Türkiye'yi bilmiyorsun, hadi dış politikadan haberin yok, hadi ekonomide elifi görsen mertek zannedersin; insan bari kendi geçmişini bilir, kendi kara sicilini bilir. Şimdi bu beyefendiye sormak lazım: Ya sen ömrün boyunca hiç mi CHP'nin utanç lekeleriyle dolu tarihini okumadın? Tek parti faşizminin bu millete neler yaşattığını hiç mi öğrenmedin? Sen kimin cellat, kimin mağdur olduğunu bilmiyor olabilirsin ama benim Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir. Şurada Ulus Meydanı'nda, İstiklal Mahkemeleri'nde alelacele kararlar alıp darağaçlarında iskemleyi kimin devirdiğini milletim gayet iyi bilir.Başkan Erdoğan, TBMM'de vatandaşlarla sohbet etti. (AA)Başkan Erdoğan, "Kardeşlerim, unutmayın, önce zihinlerdeki prangaları kırıp atacağız, elimizi, kolumuzu bağlayan, ufkumuzu karartan, vizyonumuzu daraltan zincirlerden kurtulacağız. Önce biz kendimize inanacak, kendimize güvenecek, emin adımlarla geleceğe yürüyeceğiz. Milletimden medyada, sosyal medyada, siyasette her fırsatta, umutsuzluk, karamsarlık yayanlara, bütün bunlara karşı uyanık olmalarını istirham ediyorum." dedi.

Gençleri sanal alemde kutuplaştıran, kamplaştıran, umutsuzluğa sevk eden yayınların nereden, kimler tarafından yapıldığını tek tek ortaya çıkardıklarının altını çizen Erdoğan, "Biri, Arap ülkesine yerleşmiş, oradan gençler arasında Arap düşmanlığını yaymaya çalışıyor. Biri, Amerika'ya yerleşmiş, oradan İstanbul'un gençlerini sokağa dökmeye çalışıyor. Biri, İsrail'den yayın yapıyor, burada kışkırtma yapıyor. Farklı maskeler altında hepsi aynı odağa hizmet ediyor. Bunlara aldanmayın, lütfen prim vermeyin. Hiç kimsenin endişesi olmasın, mevcut sorunları da aşacağız, ekonomiyi daha da büyüteceğiz, soframızdaki ekmeği daha da büyüteceğiz. Huzuru, kardeşliği, özgürlüğü, demokrasiyi, güvenliği daha da büyüteceğiz." sözlerini sarf etti.Başkan Erdoğan, TBMM'de vatandaşlarla sohbet etti. (AA)Başkan Erdoğan, TBMM'de vatandaşlarla sohbet etti. (AA)

"İNANÇLA, GÜVENLE, ÖZGÜVENLE İNŞALLAH TÜRKİYE YÜZYILI'NI HEP BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ"

Erdoğan, geleceğe sağlam adımlarla ilerlediklerine, asırların tortularını kaldırarak, engelleri aşarak ilerlediklerine dikkati çekerek, "Biz kendimize güvenirsek, birbirimize güvenirsek, 86 milyon kardeş olursak, Allah'ın izniyle aşamayacağımız engel, erişemeyeceğimiz hedef yoktur. İnanıyorsanız üstünsünüz, inanıyorsanız zafer sizindir. İnançla, güvenle, özgüvenle inşallah Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte inşa edeceğiz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun diyorum." diye konuştu.

2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin, TBMM Genel Kurulu'nda görüşüleceğini anımsatarak, milletvekillerine başarılar dileyen Erdoğan, milletvekillerinin, gerilime, tahriklere, hakaretlere boyun eğmeden, sabırla ve tahammülle bütçe sürecini yönetmelerini beklediğini vurguladı.

Reklam
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a MCBÜ'de ‘Fahri Profesörlük' Unvanı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a MCBÜ'de ‘Fahri Profesörlük' Unvanı
AK Parti Manisa’da “Türkiye Yüzyılı” Buluşmaları: Salon doldu taştı!
AK Parti Manisa’da “Türkiye Yüzyılı” Buluşmaları: Salon doldu taştı!