Başkan Erdoğan'dan Mısır'daki Gazze zirvesi sonrası flaş mesajlar! Mehmetçik Gazze'ye gidecek mi? Mısır'daki 4'lü imza ne anlama geliyor?
Giriş: 14.10.2025 11:57 Son Güncelleme: 14.10.2025 12:29
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Attığımız bu imzalar sıradan değil"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır'ın Şarm el Şeyh kentinde düzenlenen Gazze zirvesinin ardından Türkiye'ye dönüş yolunda ziyareti ve zirve ile ilgili genel bir değerlendirmede bulundu. Erdoğan ardında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına da yanıt verdi. İşte Başkan Erdoğan'ın genel değerlendirmesi ve gazetecilere verdiği yanıtlar...
GENEL DEĞERLENDİRME
Mısır'ın ev sahipliğinde Amerikan Başkanı Sayın Trump'ın daveti üzerine "Barış İçin Şarm el-Şeyh Zirvesi"ne katılarak Mısır'a yaptığımız ziyaretimizi tamamladık. Zirvenin Orta Doğu'da barışa giden yolda yeni bir dönüm noktası olmasını diliyorum. Hamas ile İsrail hükümeti arasındaki dolaylı görüşmelerin Gazze'de ateşkesle sonuçlanmasından duyduğumuz memnuniyeti daha önce dile getirmiştik. Müzakere sürecine olan katkılarımız ABD Başkanı Sayın Donald Trump dahil birçok devlet başkanı tarafından da ifade edildi. Kendisi bu süreçte Mısır, Katar ve ülkemizin oynadığı rolün kayda geçirilmesi için bir bildiri imzalamayı önerdi.
Varılan mutabakatın harfiyen uygulanması, bu süreçte Amerika'nın İsrail hükümeti üzerindeki etkisini sürdürmesi çok önemli. Gerçekleşen rehine ve mahkum takası son derece mühimdi. Anlaşmaya Filistin sorununu çözen bir belge gözüyle bakmak yanlış olur. Varılan bu mutabakat özü itibarıyla bir ateşkes düzenlemesidir. Bize göre Filistin davasının yegane çözümü 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Türkiye olarak bunun için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Önümüzde çetin bir süreç var. Evvela İsrail hükümetinin verdiği sözleri tutması temin edilmelidir. Çünkü İsrail tarafının bu konudaki sicili son derece kötüdür. Bu konuda Amerika başta olmak üzere İsrail üzerinde etki sahibi aktörlerin gerekeni yapmaya devam edeceklerine inanıyorum.
Çok sayıda devlet ve hükümet başkanı ile çeşitli seviyede temsilcilerle de bir araya geldik. Biraz önce bahsettiğim hususları kendileriyle paylaştık. Fikir teatisinde bulduk. Zirvenin Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Son olarak zirvenin hazırlığında görev yapmak üzere Şarm el-Şeyh'e gelen ve geçirdikleri trafik kazasıyla hayatlarını kaybeden Katarlı kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
SORU: Daha önce Hamas ile İsrail arasında pek çok kez ateşkes anlaşması olmuştu ama bugün olan diğerlerinden çok daha farklıydı. Çok geniş bir uluslararası destek ve uluslararası denetimden bahsediliyor. Daha önceki anlaşmalarda İsrail hep ihlal eden taraf oldu. Bu sefer de böyle bir durum olursa bu çatlağın nasıl aşılacağını öngörüyorsunuz? Özellikle bu anlaşma bağlamındaki öngörünüz nedir?
Başkan Erdoğan: Her şeyden önce bu ateşkesin kalıcı olması ve ihlallerin yaşanmaması önemli. İsrail'in ateşkes ihlalleri konusunda bildiğiniz gibi sicili kötü. Bu durum bizi daha ihtiyatlı ve daha titiz olmaya zorluyor. Türkiye, ABD ve diğer ülkeler bu ateşkesin korunması konusunda kararlı. Yeniden soykırıma dönerse bunun bedelinin ağır olacağını aslında İsrail de biliyor. Biz bunu her fırsatta açıkça ifade ediyoruz. Geçmişte yapılan birçok anlaşma kağıt üzerinde kaldı. Bunda İsrail'in ikircikli tutumunun yanı sıra, yeterli kararlılığın olmaması da maalesef etkiliydi. Şimdi daha güçlü ve müşterek bir irade söz konusu. Bu ortak tavrı Mısır'daki zirvede bir kez daha gördük. Sayın Trump'ın da öncülüğünü yaptığı bu sürece sahip çıkmaya devam edeceğine inanıyorum. Bu gelişmeler artık sadece bizim değil, birlikte yol yürüdüğümüz ülkelerin ve halkların umudu ve temennisi haline gelmiştir. Hiç kimse eskiye dönülmesine rıza gösteremez. Çünkü bu ateşkesi toplumların vicdanı ve sağduyusu sağlamıştır.
SORU: Siz de konuşmanızda söylediniz. Türkiye en çok yardım yapan ülke konumunda. Aslında sadece buraya değil, dünyanın birçok yerine yapıyor ama bir süre sonra kamuoyunun ilgisi dağıldığında yardımlarda maalesef azalma oluyor. Oysa Gazze'de neredeyse her şeye ihtiyaç var. Türkiye'nin bu konuda uzun vadeli bir planı var mı? Bu yardımlar nasıl olacak? Bir yandan da yardımlar üzerinde İsrail'in bazı denetimleri var. Bu konudaki planınızı merak ediyoruz?
Başkan Erdoğan: Türkiye büyük devlet olmanın ötesinde aslında insanlığın vicdanıdır. Bizim elimiz dünyanın neresinde bir mazlum varsa oraya uzanır. İsrail saldırıları devam ederken bile yardımlarımızı biz bölgeye sevk ettik. Mısır'daki depoları doldurduk, beklemedik. Ateşkesin başladığı günden bu yana toplam 350 tırımız Gazze'ye girdi. Biz oraya sadece gıda, su, ilaç göndermiyoruz. Aynı zamanda kardeşliği gönderiyoruz, umudu gönderiyoruz. İlaç, barınma malzemeleri, hızlıca bölgeye sevk ediliyor. İnsani felaketin etkilerini hızlı bir şekilde nasıl ortadan kaldırabiliriz, bunun arayışı içindeyiz. Biz şu anda oraya bütün engellemelere rağmen AFAD'ımızla 10 bin civarında çadırı depolamış durumdayız. Gazze'nin yeniden imarı son derece önemli. Kış gelmeden Gazzelilerin barınma ihtiyaçlarını gidermek için canla başla çalışacağız. Tabii burada Türk Kızılayı'na teşekkür ediyorum. AFAD'ımıza, TİKA'mıza, Sağlık Bakanlığımıza hepsine teşekkür ediyorum. Sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte hepsi koordineli bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Orada sadece yaraları sarmayacağız. Aynı zamanda geleceği inşa edeceğiz. Bunun için de başta Ankara'daki şehir hastanelerimiz olmak üzere yaralıları bu merkezlerimize getirip orada tedavilerini yapıyoruz. Ankara değil, İstanbul'a göndermek isterlerse İstanbul'daki şehir hastanelerimiz de kardeşlerimizin emrindedir. Oralarda da bu çalışmaları yapmaya hazırız.