'Bunu her devlet yapamaz' diyerek duyurdu! Bakan Fidan'dan Filistin mesajı: Fiili garantör olmaya hazırız
Giriş: 18.10.2025 20:03 Son Güncelleme: 19.10.2025 04:16
FİDAN: “İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM HAYATA GEÇMEZSE YENİ BİR SAVAŞ KAÇINILMAZ”
Bakan Fidan, “İki devletli çözüm hayata geçmezse bir müddet sonra tekrar bir savaş daha göreceğiz” uyarısında bulunarak, “Soykırımın durması, İsrail’in yıllardır oluşturduğu ilüzyonun ortadan kalkmasıyla mümkün oldu” ifadelerini kullandı.
Fidan, Türkiye’nin önceliğinin Gazze’deki insani yardımların devam etmesi, Filistinli bir heyetin Gazze’de yönetimi devralması ve iki devletli çözüm sürecinin somut şekilde ilerlemesi olduğunu belirtti.
“Biz Müslümanlar olarak diyoruz ki; buna artık seyirci kalamayız.” sözleriyle uluslararası topluma da çağrıda bulundu.
Bakan Fidan, Türkiye’nin garantörlük teklifine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
“Cumhurbaşkanımızın bize garantörlükle ilgili verdiği yetki eğer Filistinlilerin de kabul edeceği bir durum ortaya çıkarsa, burada biz üstümüze düşeni yapmaya hazırız.” diyen Fidan, “İki devletli çözüm hayata geçerse biz burada fiili garantörü olma sorumluluğuna hazırız.” sözleriyle Türkiye’nin diplomatik kararlılığını yineledi.
Bu adımın sıradan bir diplomatik girişim olmadığını vurgulayan Fidan, “Bu çok önemli bir konu. Bunun altına her devlet giremez. Yeter ki 1967 sınırlarına dayalı bir devlet ortaya çıksın.” ifadelerini kullandı.
SURİYE VE İSRAİL MESAJI: “EN BÜYÜK TEHDİT YAYILMACILIK”
Dışişleri Bakanı Fidan, Suriye meselesine de dikkat çekerek, “Suriye’deki en büyük tehlike bölgede İsrail yayılmacılığının ilerlemesidir.” dedi.
Bu durumun Mısır, Ürdün ve Lübnan’da da benzer şekilde yaşandığını belirten Fidan, Türkiye’nin konuya yalnızca bölgesel değil “stratejik bir güvenlik meselesi” olarak yaklaştığını vurguladı.
Fidan, “Suriye meselesi bizim için birincil güvenlik meselesidir. Orada olan her şey benim buradaki toprak bütünlüğüm ve vatandaşımın canı ve kanıyla ilgilidir.” diyerek kararlılığını ortaya koydu.
Son olarak, Türkiye’nin mesajının net olduğunu vurgulayan Fidan, “Bizim buradaki mesajımız çok net.” ifadesiyle sözlerini tamamladı.
TRHABER
Erdoğan'ın Gazze hayali, İsrail'in kabusu! İsrail medyası yazdı: Gazze'de Türk askeri en büyük risk!
Giriş: 18.10.2025 20:03 Son Güncelleme: 19.10.2025 03:16
Analizde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze konusundaki kararlı duruşu ve diplomatik hamlelerinin sonuç getirdiğine dikkat çekilirken “ABD Başkanı Donald Trump'ın inisiyatifiyle yürütülen müzakerelerde Türkiye, ana aktör olarak yer aldı ve Şarm El-Şeyh'teki Barış Zirvesi’nde imzalanan anlaşmada önemli bir konum elde etti” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye’nin, bu rolüyle bölgede barışın garantörü haline geldiğini belirten uzmanlar, Türkiye'nin bu başarısının İsrail'i rahatsız ettiğini vurgularken, “Erdoğan'ın vizyonu Gazze'nin geleceğini şekillendiriyor” yorumunda bulundu.
"TÜRKİYE GÖREV GÜCÜNDE YER ALACAK"
Analizde Türkiye'nin rolü bununla sınırlı kalmadığı uluslararası görev gücünde yer alarak Gazze'de rehinelerin cesetlerini bulma operasyonuna da katkı sağlayacağı ifade edilirken 81 kişilik kurtarma ekibinin İsrail'den "yeşil ışık" beklediğini belirtildi.
"TRUMP ERDOĞAN'A GÜVENEREK ORTADOĞU’DA DÜZENİ SAĞLAMASINI İSTİYOR"
Ayrıca analizde Erdoğan'ın Müslüman dünyası ile tam uyumunun Türkiye'nin Gazze'deki nüfuzunu güçlendirdiği ifade edilirken Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü (INSS) Kıdemli Araştırmacısı Dr. Gallia Lindenstrauss, "İsrail uzun süre Türkiye'nin Gazze’de rol almasını istemedi ve buna şiddetle karşı çıktı. Ancak Trump'ın baskıları ve Türkiye-ABD ilişkilerinin son dönemde geldiği yakınlıktan dolayı, Trump Erdoğan'a güvenerek Orta Doğu'da 'düzen sağlamasını' bekliyor. Türkiye'nin Hamas üzerinde baskı kurma yeteneği anlaşmanın imzalanmasını sağladı" dedi.
"GAZZE’DE DERİN ROL"
Lindenstrauss, "Türkiye, anlaşmaya katkı sağlayan ana aktörlerden biri olarak görüldü ve bu, Gazze'de daha derin bir rolün kapısını açtı. Türkiye açısından bu, uzun zamandır arzuladığı ve hedeflediği bir gelişme, son derece olumlu" diye ekledi.
İsrailli araştırmacı "Türkiye, en başından beri İsrail'e karşı açıkça karşıt tutum sergileyen bir aktör. İsrail, bu nedenle Gazze’de Türkiye etkisini istemiyor. Bu, anlaşmanın bedellerinden biri ve Tel Aviv için olumlu değil. Türkiye'nin barış koruma ve gözlemci kuvvetlerde deneyimi var, profesyonel bir ordusu mevcut, ancak İsrail Türkiye'yi Gazze'de görmek istemiyordu. Türkiye'yi güney Suriye'den uzak tutmak için çaba sarf ederken, şimdi Gazze üzerinden izin vermek İsrail'in çıkarlarına aykırı" ifadesinde bulundu.
"HİÇBİR ÜLKE TÜRKİYE KADAR İLERİ GİTMEDİ"
Bununla birlikte analizde Türkiye uzmanı Dr. Rami Daniel, Türkiye'nin rolünün anlaşmanın imzalanmasında kritik olduğunu belirterek "Türkiye geçmişte Gazze'ye büyük miktarda yardımda bulundu. Hatta bir dönem en çok yardım yapan ülkeydi. Erdoğan, İsrail'e karşı direnişte örnek olmaya çalıştı; hiçbir ülke Türkiye kadar ileri gitmedi. Bu, oyun değiştiriciydi. Ankara ateşkesin ilk aşamasında etkili oldu ancak ikinci aşama sorunlu olacağa benziyor" dedi.
"TÜRKİYE ATEŞKESİN GÖZLEMLENMESİNDE ROL ALACAK"
Türkiye'nin Gazze'deki gelecek rolü hakkında Lindenstrauss, "Tüm detayları bilmiyoruz, ancak Türk tarafından iddialı açıklamalar geliyor. Gerekirse Türk askerlerinin Gazze'de olabileceğini söylüyorlar. Şu an Türkiye'nin ceset arama gücünde yer alacağı net, geri kalanı belirsiz. Türkiye, ateşkesin gözlemlenmesinde rol alacak" diye konuştu.
"TÜRK ASKERİ EN BÜYÜK RİSK"
İsrail'in ne yapması gerektiği sorusuna yanıt veren Daniel ise "Mümkünse Türk askeri katılımını minimize etmek iyi olur. Ceset aramada büyük sorun görmüyorum, ancak ateşkesin uyumunu değerlendirmede sorun olabilir. Türk kuvvetlerinin orada olması endişe verici. En büyük risk şu, İsrail kazara vurursa ne olur? Tüm uluslararası güç için geçerli, ancak Türkiye-İsrail gerilimi ve Erdoğan'ın sert tutumuyla daha sorunlu" ifadesinde bulundu.