Başkan Erdoğan'dan dikkat çeken Gazze mesajı: Son asrın en vahşi soykırımı.
Giriş Tarihi: 03 Kasım 2025 11:10 Son Güncelleme: 03 Kasım 2025 13:04
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'ye özel bir destek programını başlatıyoruz
Başkan Erdoğan'dan emperyal şeytanlara "Kıbrıs" uyarısı! İSEDAK'ta Suriye'ye özel destek programı: Gazze ve Sudan'ın sesi oldu
Burada katılımcılara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli mesajlar verdi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde 41. İSEDAK Toplantısı açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Geldiğimiz noktada Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırmamız ve akabinde yeniden imar çalışmalarına başlamamız gerekiyor. İsrail hükümeti bunu da engellemek için elinden geleni yapıyor. Bilhassa teşkilat ve İSEDAK'ın Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılmasında öncü bir rol oynaması elzemdir." dedi..
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;
Suriyeli muhacirlere 'ensar' bilinci ile ev sahipliği yapotık. Kardeşlik ve komşuluk görevimizi en güzel şekilde yerine getirmeye gayret ettik. Allah'a hamdolsun sonunda zafere ulaşan Suriyeli mazlumlar oldu. 14 yıl boyunca Suriyeli kardeşlerimiz çok ağır bedel ödedi.
Sizleri misafir etmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Türkiye ve İstanbul'a hoş geldiniz. Toplantı kapsamında yapacağımız istişarelerin ülkemiz İslam Dünyası ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Tüm bu çalışmaların aramızdaki muhabbeti güçlendirmesini temenni ediyorum
Son toplantımızdan bu yana Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyada tarihi gelişmelere şahitlik ettik.
Yaklaşık 14 yıldır Suriyeli kardeşimiz çok ağır bedeller ödedi. Bu süreçte Suriyeli muhacirlere Ensar bilinciyle ev sahipliği yaptık. Allah'a hamdolsun sonunda zafere ulaşan Suriyeli mazlumlar oldu.
Türkiye olarak Suriye halkına destek vermeye devam ediyoruz. Ülkenin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunması noktasında teşkilatımızın ve İslam dünyasının desteği çok çok önemlidir.
Bugün ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden gelen kardeşlerimizde aramızda. Kendilerine tüm kalbimle hoş geldiniz diyorum. Kıbrıs Türk Halkı İslam dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimiz baskılara boyun eğmediler. Egemen eşitliklerini tartışma konusu yapmadılar. Bölgemizde oynan emperyalist oyunda Kıbrıs adasının da menüye eklendiğine dair güçlü sinyaller alıyoruz. Teşkilatımızın Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmasını daha da artırmasını bu bakımdan önemli görüyorum.
Biliyorsunuz Gazze geçtiğimiz iki yıl boyunca son asrın en vahşi en barbar soykırımlarından birine sahne oldu. Çoğu çocuk ve kadın 70 binden fazla Filistinli İsrail işgal güçlerinin katliamına maruz kaldı.
Bizim de katkı sağladığımız Mısır'ın ev sahipliğindeki Hamas İsrail görüşmeleri ateşkesle sonuçlandı. Katar ve Mısır başta olmak üzere sürece destek veren bölge ülkelerinin tamamına bir kez daha şükranlarımız sunuyorum.
''SURİYE HALKINA DESTEK VERMEYE DEVAM EDİYORUZ''
Türkiye olarak Suriye halkına destek vermeye devam ediyoruz, ülkenin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunması tüm kesimleri ile Suriyeli kardeşlerimizin kalıcı refaha kavuşması noktasında teşkilatlarımızın destekleri devam ediyor. Türkiye olarak ulaştırmadan eğitime, güvenlikten ticarete, sağlıktan sosyal hizmetlere kadar Suriye halkına destek vermeye devam ediyoruz.
Suriye'de ekonomik kalkınmanın önünde ciddi engel oluşturan yaptırımlar bizim de gayretlerimizle hamdolsun peyderpey kalkıyor. Komşumuz Suriye'nin yeniden ayağa kalkması, bir an önce eski günlerine kavuşması temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda ise İSEDAK çatısı altında bugün Suriye'ye özel bir destek programını da başlatıyoruz.
''KKTC ON YILLARDIR HAKSIZ İZOLASYONA TABİ''
Kıbrıs Türk halkı, İslam dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Özellikle kimliklerinden dolayı on yıllardır haksız, hukuksuz ve acımasız izolasyona tabi tutuldu. Anavatan ve garantör ülke olarak Türk halkını asla yalnız bırakmayacak haklı davalarınad daima yanlarında olacağız.
''ZALİMLERİN KARŞISINA DİKİLDİK''
Gazze, geçtiğimiz iki yıl boyunca en barbar soykırımlarından birine sahne oldu. 70 binden fazla Filistinli, İsrail'in soykırımına uğradı. Uluslararası kuruluşlar, Gazze'ye kayıtsız kaldı. Türkiye, soykırıma en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri oldu. Gaze'de kalıcı ateşkes için büyük çaba sarf ettik, zalimlerin karşısına dikildik. Gazze'deki mezalimi hep gündemde tuttuk. Kalıcı ateşkesin temini için büyük çaba sarf ettik. Mısır'ın ev sahipliğindeki Hamas-İsrail görüşmeleri ateşkesle sonuçlandı. Katar ve Mısır başta olmak üzere destek veren bölge ülkelerinin tamamına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
''MÜSAADE ETMEYİZ''
Hamas'ın anlaşmaya riayet noktasında oldukça kararlı olduğu görünüyor. Ancak İsrail'in bu konudaki sicilinin çok kötü olduğunu hepimiz görüyoruz. Gazze'de yeni imar çalışmalarına başlamamız gerekiyor. İsrail hükümeti bunu da engellemek için elinden geleni yapıyor. Ateşkes anlaşmasından bu yana 200'ün üzerinde masumu katleden, Batı Şeria'da işgal ve saldırılarına ara vermeyen bir yönetimle karşı karşıyayız. Ne Batı Şeria'nın ilhakına, ne Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine, Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine zarar verme teşebbüslerine müsaade edemeyiz.
Hamas'ın anlaşmaya riayet konusunda oldukça kararlı olduğu görülüyor. Ancak İsrail'in bu konudaki sicilinin kötü olduğunu biliyoruz.
Ne Batı Şeria'nın ilhakına, ne Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine ne Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine zarar verilmesine müsade etmeyiz.
Sudanın egemenliğini korumalıyız. İnsani yardımları sürdürmemiz ehemmiyet arz etmektedir.
İslam İşbirliği Teşikilatı'nın geçmiş 50 yılına baktığımızda ülkelerimizin dünya ticaretinden hak ettikleri payı alamadığı su götürmez bir gerçektir.
Bu güç süreçte teşkilat üyesi ülkelerde ortalama kişi başı gelir 1169 dolardan 4453 dolara yükselirken aynı yıllarda dünya ortalaması 2611 dolardan 13 bin doların üzerine çıkmıştır.
Dünya ticaretindeki payımız ise yüzde 11 olarak kalarak yerinde saymıştır.
İSEDAK Kudüs programı çerçevesinde uygulamaya koyduğumuz 20 projeye bu yıl 8 proje daha ekliyoruz.
''SUDAN'DA AKAN KANIN BİR AN ÖNCE DURDURULMASI GEREKİYOR''
Son günlerde Faşir'de sivil halka yönelik katliamları, göğsünde taş değil kalp taşıyan hiç kimse kabul edemez, buna sessiz kalamayız. Sudan'da akan kanın bir an önce durdurulmasında en büyük sorumluluk İslam alemine düşüyor. Müslümanlar olarak başkalarından medet ummak yerine sorunlarımızı kendimiz çözmeliyiz.
''SUDAN HALKININ YANINDA OLMALIYIZ''
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın geçmiş 50 yılına baktığımızda ülkelerin dünya ticaretinden hak ettikleri payı alamadığı su getirmez bir gerçektir. Sudan'ın toprak bütünlüğünü, egemenliğini, bağımsızlığını korumalıyız. Sudan'da olanlara sessiz kalamayız. Bu zor günlerde Sudan halkının yanında olmalıyız.
"SUDAN'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ, ÜLKELERİNİ VE BAĞIMSIZLIĞINI KORUMALIYIZ".
Kardeşlerim, Bu noktada Sudan'da 29 aydır devam eden çatışma ortamına da dikkatinizi çekmek istiyorum. Son günlerde El-Feşir'de sivil halka yönelik katliamları göğsünde taş değil kalp taşıyan hiç kimse kabul edemez. Buna sessiz kalamayız. Sudan'da akan kanın bir an önce durdurulmasında en büyük sorumluluk hiç şüphesiz İslam âlemine düşüyor. Müslümanlar olarak başkalarından medet ummak yerine sorunlarımızı kendimiz çözebilmeliyiz. Sudan'ın toprak bütünlüğünü, ülkelerini ve bağımsızlığını korumalıyız. Teşkilata üyeleri ile tüm ülkelerin kardeşlik hukuku çerçevesi içerisinde Sudan'dın barış, huzur ve güven iklimine kavuşması için elimizi taşın altına koymalıyız.
Kıymetli kardeşlerimin sayıları hızla artan korumacı uygulamalarının etkileri uluslararası ticarette daha yoğun bir şekilde hissedilmeye başlandı.