AK Parti’nin 23 yıllık yolculuğu! Başkan Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye şahlandı
Giriş: 03.11.2025 08:14 Son Güncelleme: 03.11.2025 10:33
AK Parti 23 yıldır tek başına iktidar! Türk siyasi tarihinde görülmemiş başarı..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdürürken Siirt'te Ziya Gökalp'in "Asker Duası" isimli şiirini okuması nedeniyle 1999'da 10 ay hapse mahkum edilen ve siyasi yasaklı olan Erdoğan, Pınarhisar Cezaevi'nden tahliye edildikten sonra çalışmalarına başladı.
Bu süreçte Türkiye'yi dolaşan il, ilçe ve köylerde vatandaşlarla bir araya gelen Erdoğan liderliğindeki "Erdemliler Hareketi", 14 Ağustos 2001'de "AK Parti" adıyla siyaset sahnesine çıktı. Siyasi yasaklı olan Genel Başkan Erdoğan'ın aday olamadığı 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde iktidara gelen AK Parti, kurduğu hükümetlerle 23 yıldır iktidarını sürdürüyor. AK Parti, Türk siyasi tarihinin çok partili döneminde, en uzun süre kesintisiz iktidarda kalan partisi oldu.
AK Parti 23 yıldır tek başına iktidar! Türk siyasi tarihinde görülmemiş başarı
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, partinin iktidara gelişinin yıl dönümüne ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, 23 yılda halkın iradesiyle birlikte başarı hikayesi yazıldığına dikkati çekti. Partinin 23 yılda hem dünyaya hem de bölgeye örnek olacak siyasi başarılara imza attığını vurgulayan Ala, bölge ülkelerinde yaşanan savaşlar ve iç kargaşalara bakıldığında, bu başarının öneminin çok daha iyi anlaşılacağının altını çizdi. Geçmişte dış politikadan milli güvenliğe, milli eğitimden Türkiye'nin temel meselelerine kadar pek çok politikayı vesayet odaklarının belirlediğine işaret eden Ala, AK Parti iktidarıyla siyasette bir makas değişimi gerçekleştiğini söyledi. 3 Kasım 2002'de iktidara geldiklerinde, ülkede 28 Şubat darbesinin ağır karanlığının, ekonomik krizin yaşandığını ve siyasetin çok parçalı olduğunu anımsatan Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:
AK Parti'nin seçimlerde gösterdiği başarının dünyada örneğinin olmadığını, başarının temelinde milletin, AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a duyduğu güvenin yattığını vurgulayan Ala, şunları kaydetti: "Bu, milletin AK Parti'ye ve kendi liderine duyduğu güvendir. Liderinin de milletine duyduğu saygının sonucudur. Ondan aldığı iradeyi ve emaneti hiçbir şart altında başkasına teslim etmedi, yolundan dönmedi. AK Parti de milletimiz de lider de dimdik durdu. Bu üç iradenin, üç siyasal davranışın sonucu, Türkiye 23 yıllık istikrarlı bir dönem kazandı." Efkan Ala, Türkiye'nin bugün savunma sanayisinde aldığı mesafenin dünyada gıptayla izlendiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Dış politikadaki gelişmelere bakın, önceden Türkiye üzerinde hesaplar yapılırken, şimdi bölgedeki hesapların hepsinde Türkiye masada. Dünyada liderler diplomasisini yürüten en etkili iki üç liderden biri Cumhurbaşkanımız, devlet başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bunlar çok kıymetli başarılardır. Bunlar Türkiye'nin başarısıdır, milletimizin başarısıdır. Bu başarının altındaki imza milletimize aittir." SİVİL ANAYASA AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, yeni ve sivil bir anayasa hedefinin Türkiye'nin demokrasi yolculuğunun en önemli adımlarından biri olacağının altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Artık korkular üzerine inşa edilmiş, milletin iradesini sınırlandırmayı, kontrol etmeyi, baskı altına almayı temel hedef ve vesayet edinmiş bir anayasa yerine, milletin özgürlüklerini garanti altına alan, hürriyetlerinin önünü açan, milletin hedeflerine doğru hızla gitmesinin garantilerini ortaya koyan, iyi işleyen bir devleti ve her türlü otorite karşısında hak ve özgürlükleri güvenceye alan bir bireyi esas alan bir anayasa yapma zamanı geldi de geçiyor." AK Parti 23 yıldır tek başına iktidar! Türk siyasi tarihinde görülmemiş başarı
Türkiye'nin artık vesayetten kurtulduğuna ve siyasal iradenin idareye hakimiyetinin tesis edildiğine dikkati çeken Ala, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhur İttifakı, bugün birçok badire karşısında kenetlenmiş durumda, ülkenin hedeflerine doğru yürümesinin garantisi ama siyaset veya ülke zayıfladığında geriye gitmemeli. Onun garantisini sivil iradenin ortaya koyduğu bir anayasa ile sağlayabiliriz. O Türkiye'nin garanti belgesi, garantili bir demokrasi belgesi olacaktır. Darbe dönemlerinin defolu demokrasilerinden kurtulup, Türkiye'nin önünü açacak bir anayasanın vakti geldi. Burada uzlaşma, 86 milyonun rızasının alınması ve müzakere süreci çok önemlidir. Herkes fikrini söyleyecek ama genel kabul gören bir sürecin işletilmesi önemli. İnşallah Türkiye buna ulaşacaktır. Biz elimizden geleni yapacağız, herkes de elinden geleni yapmalıdır."
DIŞ POLİTİKADA "ERDEMLİ DİPLOMASİ"
Dış politikada "erdemli diplomasi" anlayışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurumsallaştığını dile getiren Ala, "AK Parti kurulurken 'Erdemliler Hareketi' dedik. Bugün de Türkiye'nin dış politikası, erdemli bir dış politikadır. Biz vicdanın ve insanlığın diplomasiye hakim olmasının bayraktarlığını yapıyoruz." dedi. Ala, Birleşmiş Milletler'de (BM) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı konuşmaların küresel ölçekte yankı uyandırdığını, "Dünya 5'ten büyüktür" ve "Daha adil bir dünya mümkün" çağrılarının bugün dünyada herkes tarafından dile getirildiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM'de ortaya koyduğu dış politika vizyonunun "Erdemliler Hareketi'nin" somut örneği olduğunu belirten Ala, şöyle devam etti: "Orada adaletten, insan haklarından, insanlığın vicdanından bahsediyor, mazlumların haklarını dile getiriyor. Zulmün payidar olmayacağını, zulme karşı bütün insanlığın yek vücut, tek parça olarak durması gerektiğini söylüyor. Ve bunları o işleri yapanların, o zulmü yapanların gözünün içine baka baka söylüyor. Tarihimizin ve inancımızın bize yüklediği misyonun temsilciliğini yapıyor. Bundan hepimiz gurur duyuyoruz. Onun için de destek azalmıyor, destek artıyor. Türkiye'nin bizim tarihimizden bize emanet olan dış politika anlayışına, sadece bölgemizin değil, insanlığın ihtiyacı var." Efkan Ala, Türkiye'nin, artık sadece kendi içinde değil, uluslararası alanda da barışa katkı sunan bir ülke haline geldiğini, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda, Suriye'de, Azerbaycan ile Ermenistan arasında, Libya'da, Sudan'da, Somali'de, Bosna Hersek'te ve birçok yerde adil ve erdemli bir güç olarak duruma vaziyet ettiğini aktardı.
SİYASİ TARİHTE DÖNÜM NOKTASI
TÜRKİYE'NİN KADERİ 3 KASIM 2002'DE DEĞİŞTİ
"TERÖR BELASINDAN KURTULACAK OLAN TÜRKİYE, EMİN ADIMLARLA İLERLİYOR"
Genel Başkanvekili Ala, Türkiye'nin hem "Terörsüz Türkiye" vizyonuyla tarihi bir eşiğe geldiğine de değindi. "Terörsüz Türkiye" sürecinin önemine vurgu yapan Ala, "Terör belasından kurtulacak olan Türkiye, emin adımlarla orada ilerliyor. Türkiye artık başarıdan başarıya koşacaktır, yeni dönemlerin kapılarını açacaktır. Geçen 23 yılda yapılanlar, şimdi ulaşılacak hedeflere imkan ve atmosfer sağlamıştır. Onun için bugün Terörsüz Türkiye'den söz edebiliyoruz. Çünkü biz daha önce yapılması gereken işleri yaptık, atılması gereken adımları attık." değerlendirmesinde bulundu. .
Başkan Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde "Erdemliler Hareketi", 14 Ağustos 2001'de AK Parti ismiyle siyaset sahnesine çıktı. 16 Ağustos'taki AK Parti Kurucular Kurulu toplantısında Erdoğan, oy birliğiyle genel başkan seçildi.
ERDOĞAN DİREKSİYONA GEÇTİ
Erdoğan'ın siyasi yasağından dolayı giremediği 2002 seçimlerinde yüzde 34,28 oy alan AK Parti, 58. hükümeti kurma yetkisini aldı. TCK'da yapılan düzenlemeyle Erdoğan'ın siyasi yasağının kalkmasının ardından 8 Mart 2003'te Siirt seçimleri yenilendi. TBMM'ye giren Erdoğan, 15 Mart 2003'te 59'uncu Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni kurarak başbakanlık koltuğuna oturdu. Bugüne kadar katıldığı 7 genel seçimin tamamını kazandı. 23 yıllık iktidarı döneminde Başkan Erdoğan Türkiye'sinde karada, havada ve denizlerde milli politikalar hayata geçti. İşte AK Parti iktidarının 23. yılında Türkiye'nin geldiği nokta:
Hiçbir hizmet yapılamayan koalisyon hükümetleri dönemi, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin hayata geçirilmesiyle sonlandı.
VESAYET ORTADAN KALDIRILDI
2007 e-muhtıra, 17-25 Aralık darbe teşebbüsü ve 15 Temmuz darbe girişimlerine direnen Erdoğan, Türkiye'den darbeler tarihine çizik atarak vesayeti ortadan kaldırdı.
TÜRKİYE IMF'TEN KURTULDU
Türkiye, IMF'den borç alan ülkeler kategorisinden çıkarak IMF'ye borç veren ülkeler kategorisine girdi.
DEV PROJELER HAYATA GEÇTİ
Savunma sanayiinde yerlilik oranı yüzde 80'lere çıktı. Yerli ve milli imkanlarla üretilen İHA ve SİHA'lar hem terörle mücadelede etkin rol oynadı hem de ekonomiye milyarlarca dolarlık katkı sağladı.
Akkuyu Nükleer Santrali inşa edildi
Uzaya ilk Türk gönderildi
61 YILLIK HASRET: TOGG
Türkiye'nin 61 yıllık hayali olan yerli ve milli otomobil de AK Parti döneminde gerçek oldu. Gemlik'teki TOGG fabrikasında üretilen yerli elektrikli otomobillerimiz Avrupa'ya açıldı.
SAĞLIKTA DEVRİM: ŞEHİR HASTANELERİ
Erdoğan'ın 'Hayalim' dediği şehir hastaneleri sistemine geçildi. Türkiye'nin dört bir yanına inşa edilen şehir hastanelerinde özel hastane kalitesinde hizmet veriliyor.
DIŞ POLİTİKADA SÖZ SAHİBİ OLUNDU
Türkiye Cumhuriyeti, oyun kurucu rolüne erişti. Özellikle Erdoğan'ın Davos zirvesinde yaptığı 'One minute' çıkışı sonrası Türkiye sözünün önemi olan ülkelerden biri oldu.
HIZLI TREN AĞLARI KURULDU
2002'den önce 1.171 km olan Türkiye'nin otoyol uzunluğu, 3.532 km'ye çıkarıldı. AK Parti iktidarlarında 1915 Çanakkale Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi projeler yapıldı. Kuzey Marmara Otoyolu ve İstanbul İzmir Otoyolu kullanıma sunuldu.
MAVİ VATAN VE DENİZ FİLOSU
Türkiye füze alanında da büyük bir atılıma imza attı. Tayfun, Atmaca, Bozdoğan, Cirit, Çakır, Gökdoğan, Göktuğ, HİSAR ve SOM füzeleri çok sayıda yerli hava savunma füzeleri hizmete alındı.
Yerli ve Milli tankımız Altay TSK'nın envanterine katıldı.
Millet 23 yıldır iktidarda: Krizlerden istikrara
Türkiye, 3 Kasım 2002’de sandığa giderek siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birine imza attı. Seçim sonuçları, sadece bir iktidar değişimini değil, aynı zamanda Türkiye’nin istikrar, güven ve kalkınma eksenli yeni bir döneme geçişini de başlattı
Türkiye bölgesel süper güç!
İsrail basını Türkiye’nin son dönemde Kızıldeniz hattında attığı hamleleri mercek altına alan çarpıcı bir analiz yayımladı. Ankara, Afrika politikasında son yıllarda izlediği askeri, diplomatik ve ekonomik çok boyutlu stratejiyle bölgedeki geleneksel güç dengelerini yeniden şekillendiriyor. Türkiye, artık sadece Akdeniz değil, Kızıldeniz hattında da söz sahibi konuma geldi.